• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/
  • https://twitter.com/
Site Haritası
Takvim

UNUTTURULAMAYAN DEVRİMCİ AYDIN: SUAT DERVİŞ

UNUTTURULAMAYAN DEVRİMCİ AYDIN:

SUAT DERVİŞ

MUSTAFA DEMİR

Suat Derviş, kimi kaynaklara göre 1901, kimine göre 1903, kimine göre ise 1905 yılının 11 Ağustos’unda dünyaya burjuva bir ailenin ikinci çocuğu olarak gelmiştir. 23 Temmuz 1972 tarihinde sosyalist gerçekçi bir yazar ve komünist bir aydın olarak hayata gözlerini yummuştur.

Çocukluğu Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine rastlar. Birinci Dünya Savaşı’nı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılışını, onun külleri arasından doğan Cumhuriyet’in kuruluşunu yaşar.

İlk şiiri “Hezeyan” Nâzım Hikmet tarafından annesinden izin alınarak Alemdar Gazetesi’ne verilir ve şiir Alemdar’ın Ekim 1920 tarihli sayısının edebiyat sayfasında basılır. Edebiyat sayfasının sorumlusu Yusuf Ziya Ortaç “Hezeyan”ı bir sunu ile birlikte yayınlar. Suat Derviş’in bundan böyle gazetede düzenli yazacağını okurlarına müjdeler.

Daha sonra öyküler yazar ve onları Alemdar, İleri, İkdam, Ümid isimli gazetelerde yayınlatır. İlk romanı Kara Kitap 1920 yılında yayınlanır. Genç bir kızın hayatı ve ölümü romanın ana konusudur.

Hem yazan hem de okuyarak kendini yetiştiren Suat Derviş’in o yıllarda sosyalizm, kadın hakları ve savaş karşıtlığı ilgisini daha çok çeken konulardır. Bu dönem Suat Derviş durmadan yazmakta, yazdıkları gazetelerde yayınlanmakta, ünü günden güne artmaktadır.

1927 yılında eğitim amacı ile ablası Hamiyet ile birlikte Berlin’e gelerek Konservatuara kaydolurlar. Kısa bir süre sonra Suat Derviş Felsefe ve Edebiyat Fakültesi’ne kaydolur. Yazılarını Almancaya çevirterek Almanya gazetelerinde yayınlamaya başlar. Böylece geçim için para kazanmaya çalışır. Kısa sürede Almanya’da da Suzet Doli ismi ile ünlenmeye başlar. Hikâye ve romanlarında daha çok kadın kahramanlara yer verdiği göze çarpar. Özgür, kendi başlarına buyruk, güçlüklere boyun eğmeyen kahramanlardır bunlar.

1932 yılının Nisan ayında Hamiyet ve Suat’ın babaları kanser belasından kurtulamayarak Berlin’de ölür. Ailecek Berlin’e toplanmışlardır. Berlin’de bulunan Türk Şehitlik Mezarlığı’na Dr. İsmail Derviş defnedilir.

Suat Derviş’in ünü Almanya’da yayılırken, faşizm de yükselişe geçmiştir. Yabancı olarak sokaklarda dolaşmak zorlaşmıştır. Basın tamamen faşistlerin kontrolüne girmektedir. Demokratik basın organlarının üzerinde akıl almaz bir baskı vardır. Suat Derviş ailesi ile birlikte Türkiye’ye dönme kararı alır. Aile bütün varlığını kaybetmiştir. Suat Derviş ailenin geçimini sağlayabilmek için çalışmak zorundadır. Nâzım Hikmet’in desteği ile Resimli Ay adlı dergide hemen iş bulur. Son Posta ve Cumhuriyet gazetelerine de yazılar verir. Cumhuriyet Gazetesi için röportajlar yapar. “Bir Şehit Karısı Anlatıyor” ve “Dünya Feministleriyle Görüşmeler” adıyla yayınlanan röportajları en çok okunan röportajlarıdır. Sonra Tan Gazetesi’nde kadın sorunlarına eğildiği bir yazı dizisi yayınlar. Posta Gazetesi adına Montrö Konferansı’nı izlemeye İsviçre’ye yollanır. O yıllar iyi kazanan, gözde bir gazetecidir.

Fakat dünya karmakarışıktır. Adolf Hitler önderliğinde faşist hareket Almanya’yı kasıp kavurmaktadır. Demokratik her ses susturulmuştur. İspanya iç savaşı her gün şiddetlenmektedir. Almanca ve Fransızcayı çocukluğunda özel ders alarak öğrenmiş olan Suat Derviş gelişmeleri yabancı basından gün be gün izleyip Tan Gazetesi’ne haber yetiştirmektedir. Bu günlerde Suat Derviş Tan Gazetesi tarafından “gördüklerini yazmak” üzere Sovyetler Birliği’ne gönderilir. Suat Derviş’in röportajları Tan Gazetesi’nde yayınlanır ve büyük ilgi görürler. Daha sonra bu yazılar Neden Sovyetler Birliği’nin Dostuyum adıyla o yıllarda kitap olarak da yayınlanır. Röportajlarda Sovyetler Birliği’nin kuruluş dönemine ait olumlu ilginç gözlemler vardır.

Fakat Türkiye’de de faşizm yükseliştedir. Emekçilerin hak arayışlarına sert baskılarla cevap verilmektedir. Anti komünizm politikası, her türlü ilerici hareketi hapishanelere doldurmaya başlamıştır. CHP faşizmi basını kontrol altına almaya kararlıdır. Özgür seslere tahammül edilmemektedir. Bu süreçte Suat Derviş “kıpkızıl komünist” ilan edilir. Suat Derviş’in Tan Gazetesi’ndeki işi sona erer. Basın üzerindeki faşist baskılar ünlü gazeteci Suat Derviş’i de vurmuştur. Diğer gazete patronları da korkularından Suat Derviş imzalı yazıları yayınlamazlar. Bu süreçte Suat Derviş te değişmiştir. Sosyalist fikirler savunmaktadır. Eşitlikçi yazıları sosyalist gerçekçi bir çizgiye evrilir. Bu arada 1940 yılında TKP Merkez Komitesi üyesi Reşat Fuat Baraner’le evlenir. Reşat Fuat o dönem kendi adına yazı yayınlayamamaktadır. Birlikte Yeni Edebiyat Dergisi’ni çıkartmaya başlarlar. Suat Derviş kendi adına ve takma isimlerle dergide yazar. Kimi Reşat Fuat yazıları da Suat Derviş imzası ile yayınlanır. Suat Derviş derginin yöneticisi ve yönlendiricisidir.

1944 yılında TKP tutuklamalarında Reşat Fuat Baraner ile birlikte tutuklanır. Sekiz ay hapishanede kalır. Reşat Fuat’a sekiz yıl hapis cezası biçilir. 1950 yılında iktidar olan Demokrat Parti’nin çıkartacağı afla özgürlüğüne kavuşsa da kısa bir süre sonra tekrar 1951 TKP tevkifatında tutuklanır ve on yıl hapis cezasına çarptırılır. Reşat Fuat 1961 yılında özgürlüğe tekrar merhaba diyebilir.

Suat Derviş’in 51 tevkifatından sonra kendi imzası ile Türkiye’de iş bulması imkânsızlaşmıştır. 1953 yılında ablası ile birlikte Paris’e yerleşirler. Hemen Fransız aydınları ile ilişkiye geçer, Europe Dergisi’nde önceleri ablasının tercüme ettiği yazıları yayınlanır. Daha sonraları yazılarını Fransızca yazmaya başlar. İlk defa Türkiyeli bir yazarın bir romanı, Ankara Mahpusu Fransızca yayınlanır ve önemli eleştirmenlerden övücü eleştiriler alır. Bu dönem eserleri başta Rusça ve Bulgarca olmak üzere birçok dile çevrilir. 1961 yılında Türkiye’ye geri döner.

1961 yılında sendikacılar ve sosyalist aydınlar Türkiye İşçi Partisi’ni kurarlar. Suat Derviş ve Reşat Fuat partiye katılmazlar. Onlar Mihri Belli ile birlikte hareket ederek Milli Demokratik Devrim tezini savunurlar. Reşat Fuat 1968 yılının 12 Ağustos’unda “elveda dünya, merhaba evren” diyerek hayata gözlerini yumar.

Suat Derviş görme yetisinin zayıflamasına rağmen yazmaya, çeviri yapmaya devam eder. Siyasi faaliyetlerini sürdürür. 7 Nisan 1970 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Devrimci Kadınlar Derneği’nin kurucuları arasında yer alır. Derneğin tüzüğünde:

“Türkiye’de emperyalizme, işbirlikçilerine, feodal mütegallibe kuvvetlerine karşı verilmekte olan Milli Demokratik Devrim Mücadelesini gerçekleştirmek için girişilecek olan bağımsızlık ve özgürlük savaşlarında, insan eşitliğinin yurdumuzda yeşermesi için verilecek savaşlarda, Türk kadınlarını bir araya toplamak, onların düşünce ve eylem birliğini kurarak halk kitleleri içinde, kadınların şerefli birer öncü durumuna gelmelerini sağlamaktır” denilmektedir.

Suat Derviş’in sağlığı giderek bozulmaktadır. Devrimci altmış sekiz yükselişi karşısında paniğe kapılan Türk hâkim sınıfları yeniden askeri bir harekete girişmişlerdir. On iki Mart askeri muhtırasını izleyen günlerde demokratik bütün kazanımlar budanmış, devrimciler idam edilmiş, sokakta, köylerde, dağlarda ve işkence tezgâhlarında katledilmişlerdir. Kitleler hâlinde toplanıp zindanlara kapatılırlar. Devrimci aydınlara karşı da acımasız saldırılar başlatılır. Suat Derviş’in evi basılır ve evdekilerle birlikte Birinci Şube’ye götürülürler. Yolda endişelenen gençlere: “Ne güzel, eylem içinde öleceğim” diyecek kadar soğukkanlıdır, dik duruşludur.

Özetleyecek olursam: Suat Derviş bir atımlık barut değildir!.. Büyük bir gazeteci, edebiyatçı ve eylem kadınıdır. Edebiyatın çeşitli dallarında ürünler vermiştir: Şiir, öykü, roman, çeviri ve röportajları büyük ilgi uyandırmıştır.

Gazetecilik hakkında ablasına yolladığı bir mektubunda şunları yazar: “Ne zaman ki sinir uçlarına dokundum, o zaman tokadı yedim abla. Hata yapmışım. Demek ki bugüne kadar gazeteciliği gerektiği gibi yapmamışım. Asıl yapmam gerekeni görmemiş, ihmal etmişim. Siyasal iktidar, ya da iktidarların hoşuna gidenleri yazmak değil marifet. Hatalarını söyleyebiliyor musun, onların yanlış yaptıklarını öteki ülkelerde olan iyi şeylerle karşılaştırarak gözler önüne serebiliyor musun? İşte o zaman sana gazeteci derim! İşte tam da bunu yaptım son yazı dizimde ve aforoz edildim.”

Bu fikirlere günümüz Türkiye’sinde gazetecilik mesleğinden geçinen “gazeteciler”in ne diyeceklerini merak etmemek elde değil!

Suat Derviş bir söyleşisinde şiiri şöyle tarif etmektedir: “Bence şiir, sade fantezi fikirler, orijinal paradokslara tercüman olan bir-iki yavan mısra değildir. Ve bence şiir, iki güzel kafiye arasına gerilmiş satırlar üzerinde lakırdı hokkabazlığı yapmak da değildir. Bu hareket devrinde şiir, asıl kıymetini bir mücadele unsuru olarak kullanılabildiği zaman bulur. Bunun aksini yapmak mükemmel bir silahı acemice kullanmaktan farksızdır.”

Bugün de diriliğini koruyan bir bakış değil midir bu?

Roman üzerine ise şu görüşü ifade etmiştir:

“Ben rüya gördüm. Hayatı tanımıyordum. Rüyalarımı anlattım. Fakat şimdi ne on altı yaşında ne de yirmi yaşındayım. Yani bebeklerimi kafamın ve kalbimin tavan arasına lüzumsuz eşyalar içine terk ettim. Artık rüya görmüyorum. Etrafımda olan şeyleri hissediyorum. Beni bebekler değil, insanlar alâkadar ediyor. Beni hayal değil, hayat alâkadar ediyor. Çünkü, hayat ve hakikat en güzel rüyadan, en parlak hayalden çok daha zengin, çok daha cazip.”

Suat Derviş hayat ve hakikat için yazmış devrimci bir aydın ve eylem kadınıdır. İntikamcı burjuvazinin nefes dahi aldırmak istememesine, bütün iş kapılarını yüzüne kapatmasına boyun eğmemiş bir devrimcidir. Hiçbir çaba onu unutturamaz! Ezilenlerin bilinçli savunucuları, her gün yenilenen mücadele meydanlarında yaşarlar. Suat Derviş önceleri hak ve adalet için yazan demokrat bir aydınken, zamanla bilinçlenmiş, değişmiş örnek bir aydındır. Bu konumu ağır bedeller ödeyerek, büyük emekler vererek kazanmıştır.

Not: Suat Derviş’in bütün eserleri İthaki Yayınevi tarafından yeniden yayınlanmıştır. Destek Yayınları ise Osman Balcıgil’in Suat Derviş’in hayatını konu eden İpek Sabahlık adlı romanını yayınlamıştır. İlgilenenler daha geniş bilgilere ulaşabilirler.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
KİTAP SATIŞ
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret147783